Norveç Fiyortları ve Kopenhag Norveç Fiyortları ve Kopenhag 28 Mayıs – 4 Haziran 2016
İlk gemi turumuz... Neden bu kadar geç kalmışım dedim tur bitiminde; günlerce geziyorsun, şehir, köy, kasaba, dolaşıyorsun, odan ve eşyaların hep aynı yerde... zaten 3000 kişilik bir yüzen otel gezdiriyor seni. Odan balkonlu, sürekli değişen manzaraya sen gitmiyorsun o sana geliyor. Sabah kahvaltın hazır, akşam yemeğinde masan belli, garsonun belli, öğleyin zaten gemide değilsen bir yerlerde yiyip-içiyorsun. Tabii ki ciddi bir bedeli var.
MSC’nin Musica adlı gemisinden bahsediyorum. Birincisi çok ciddi ve mükemmel diyeceğim bir organizasyon var. Gemiye binerken size verdikleri kart, kredi kartı ile eşleştirilmiş, kayıt yapılırken fotoğrafınızı da çekip bilgisayarlarında kartı okuttuklarında sizi gördükleri kendilerine göre çok güvenli bir kart gemiden ayrılırken ve binerken okutmadan geçemiyorsun. Her türlü harcamanız, ekstra şehir turları ve gemi içindeki mağazalardan yapacağınız alışveriş dahil bu kartlarla oluyor. Son gün gemiden ayrılırken odanıza bırakılan harcama listenize itirazınız yoksa, imzalayıp çıkıyorsunuz.
Gemide yok yok... Havuzundan saunasına, kumarhaneden, tiyatro ve gösteri salonuna, çok farklı eğlence salonları, alışveriş mağazaları, aklınıza gelebilecek herşey var. Yemek öncesi tiyatro salonunda izlediğimiz gösteriler dudaklarımızı uçuklatacak heyecanlardaydı. Canınız mı sıkıldı, al iskambil kağıtlarını veya tavlanı, oyna... Kumar severseniz açık denizde istediğiniz kadar oynayın... Kısaca bazen 36 saat hiç bir yere uğramadan sürekli denizdesiniz ama hiç sıkılmıyorsunuz.
Bu gemiye binmek için İstanbul’dan Hamburg’a uçuyorsunuz, sonrada 100 km’ye yakın bir otobüs yolculuğu ile Kiel limanına ulaşıyorsunuz. Buradan kalkmasının sebebi, Baltık denizi kıyısı olması... çünkü ilk durak Kopenhag. Kiel’lin kuzey ve doğusunda kalan Danimarka’ya ait adaların birçoğu birbirine köprülerle bağlı. İsveç’in Malmö kenti ile, Danimarka’nın başkenti Kopenhag köprü ve tünellerle birbirine bağlanmış, bu sebeple kara yoluyla Avrupa’dan İskandinav ülkelerine ulaşmak mümkün olmuş.
Gemimizin limanlardan kalkış saatleri, genellikle akşam üstü 18:00’de, varış saatlerini de sabah 08:00 gibi ayarlıyor kaptan. Kiel’den 18:00’de kalkan gemi, ertesi sabah ilk durağımız Kopenhag’da idi. Ve turda ilk götürdükleri yer, masallarda geçen Küçük deniz kızı heykeli... Heykelin temelini 1909 yılında Carl Jacobsen atmış. Aynı zamanda Carlsberg’in de bulucusunun oğluymuş Jacobsen. Sadece 1.25 metre uzunluğundaki bu heykeli görmek için çok ciddi bir turist akını var. Trovili meydanında geçen ve bu heykelin etrafında gelişen hırsızlık hikayesini anlatan Küçük Deniz Kızı adlı çocuk romanı nedeniyle çok ziyaret ediliyor. 500 metre ilerisindeki Danimarka Kraliyet Sarayı binasının önündeki meydanda askerlerin nöbet değişim törenini izlettiler. Hoş ve ilginçti.
Şehre 35-40 kilometre uzaklıkta küçük bir balıkçı kasabasında kahve molası verdik tekrar Kopenhag’a gittiğimizde serbest zamanımızı, tekne ile şehir turu yaparak kullandık. Çok güzel manzaralar ile karşılaştık. Giden herkese tavsiye ederim. Amsterdam’daki turlara benzeyen bir tur. Sonrasında Tüccar Limanına yakın bir kafede oturup bir şeyler yiyip içtikten sonra gemimize döndük.
Fiyortlarda gideceğimiz en uzak noktadan geriye doğru gelecektik, o yüzden mesafemiz 36 saatlik bir yoldu. Turumuzun 3. Günü sabaha karşı 05.:00 gibi uyandığımda gemimiz çok yavaş ilerliyordu. Odamızın penceresinden baktığımda çarşaf gibi bir deniz olduğu, bulutların dağların eteklerine kadar indiği küçük köylerin dik çatılarla süslediği eşsiz bir manzara gördüm. Artık Fiyortlarda idik. Önce balkondan bir kaç kare fotoğraf çekip sonra geminin üstünden ne tarafa bakacağımı hangi kareyi çekeceğimi şaşırmış durumdaydım. Sabah Hellesylt fiyortunda bizler tura katılanlar grubu olarak indik ve gemimiz Geiranger fiyortunda demir atacak akşam üstü orada buluşacaktık. O bölgede yaşayan yerel rehber eşliğinde otobüsümüze bindik ve geze geze bir kasabaya vardık, orada mola verip çay kahve eşliğinde alışveriş yaptık.1476 metre yükseklikteki Dalsnibba dağına çıkıp eşsiz manzaraları izledik. Öğle yemeğimiz Grotli Hotel adında bir dağ otelindeydi. En güzel Somon’u burada yedik. Dağlarda 1 metreden fazla karların yanında yolculuk, mola verdiğimiz yerlerde ise karlar içinde kısa kollu tişortlarla gezecek kadar havanın sıcak olması şansımızdı. Gemimiz bizi alacağı fiyorta yanaşmış tepeden bulunduğu limana bakınca gördüğümüz manzara muhteşem ötesiydi. Teknelerle bizi gemiye taşıdılar. Akşam üstü gemi yolculuğumuz Seven sisters Şelalesini izleyerek başladı.
Ertesi sabah bambaşka bir manzara ile Flaam limanındaydık. Doğa harikası bölgede... sadece 350 kişinin yaşadığı bir kasaba olan Flaam belkide dünyanın en güzel manzaralarına sahip çok romantik bir yer. Limandan kalkan Flaam treni yarım saatte sizi deniz seviyesinden yaklaşık 1000 metrelere çıkarıyor. Giderken gördüğümüz vadiler, şelaleler, küçük kasaba ve köyler anlatılamayacak kadar güzel. Tren bir şelalenin yanında 10 dakika mola veriyor ve bu şelaleden akan suyun serpintisinden ıslanmak bile huzur veriyor insana... Mirydal de tren seyahati bitiyor. Göl kenarında güzel bir restorantda yemek molası ve göl kenarında deklanşöre basmaya devam. Sonraki hareketimiz otobüslerle. Yine akarsular, şelaleler, vadiler, göller, köyler, kasabalar eşliğinde Tivinde Şelalesinin içeni güzelleştiren suları manzarasında mola ve fotoğraf çekimi. Daha sonra da Viking yerleşim yeri olarak bilinen Gudvangen kasabasından geçerek Unesco Kültür Mirası Listesindeki bir Vadi kenarından bir çok uzun tünellerden Flaam da ki Musica adlı gemimize ulaştık.
Gemimizden inerek gezeceğimiz son durak ertesi gün sabah ulaşacağımız Stavenger şehriydi. 120.000 kişinin yaşadığı şehre vardığımızda eşsiz mimariye sahip, beyaz evlerin dik çatılarındaki kırmızı kiremitler turumuzdaki manzara biçimini değiştirmişti. Norveç’in dördüncü büyük şehri olan Stavanger Petrol ve sanayi kentiymiş... 2008 yılında Liverpool ile birlikte Avrupa’nın kültür başkenti olmuş. Daha çok alışverişe yönelik bir yer oldu bizim için. Ama hanımlar alışverişteyken biz arkadaşım Murat ile birlikte üstü açık gezi otobüsleriyle şehir turu yapmayı ihmal etmedik. Bolca da fotoğraf çektik.
Akşam üstü gemimiz hareket ettiğinde yine 36 saatlik bir yolculuk başlamıştı. Kiel limanına vardığımızda yaklaşık 4 saat boş zamanımızı Kiel’deki alışveriş merkezleri ve çevresinde geçirdik. Sonra da Hamburg havaalanına hareket. İstanbul ve gece saat 03:00 civarıda İzmir’de gezimiz sona erdi. Birlikte gezdiğimiz Osmanoğlu ailesine de çok teşekkür ediyorum. Uyumiçinde güzel bir gezi oldu... |
3529 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |