15 Mart 2009 / Hürriyet Gazetesi
İzmir
Türkiye’den sıkıldığım zaman İzmir’e giderim ben.
Simite gevrek deriz biz...
Çekirdeğe çiğdem.
Kordon elektrik aleti değildir.
Kumru da kuş değildir bizim için...
Yengen’i yeriz.
Sen sigorta dersin...
Biz asfalya deriz.
Uzatmayız...
Gidiyom geliyom deriz.
Domates dediğin, domat işte.
Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Hıdrellez
filan gibi mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz.
Bi oturuşta 60’ar 80’er midye yeriz, istifno severiz, cibez’e bayılırız; gece
3-4 gibi boyoz’a dalmazsak, kan şekerimiz düşer! Boş lafa karnımız toktur bu arada,
tırışkadan teyyare gibi atasözlerimiz vardır...
*
Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler; kızlarımızı da tavlayamazsın
ha... Canı çekerse,o seni tavlar! Liseye giden kızının erkek arkadaşının olması
kasmaz babaları; kendilerinin de kız arkadaşı vardı lisede... Bak
iddia ediyorum, okey şampiyonası düzenlense, İzmirli kadınlar alır kupayı... Erkekleriyle
kahveye giderler çünkü... Şaşırdın di mi? Al buna da şaşır,
nargile içerler... Askılı giyerler, şortla gezerler, öküz gibi
bakarsan, bi çakar, bi de duvardan yersin...
Gönül Yazar’ız, Sezen Aksu’yuz; bir gül takıp da saçlarına,
çıktı mı deprem sanırdın kantosuna, Karantinalı Despina’yız... Sensin Varoş! Biz
tenekeli mahallede bile el ele gezeriz.
*
Erkeklerimiz de fena değildir hani... Detaya girmeyeyim, Ayhan Işık, Metin Oktay, Mustafa Denizli
mesela, bi fikir verir sana... Ertuğrul Özkök’ün kırdığı
cevizleri okuyoruz; eşi kafasına ütü atmış... Ayıptır
söylemesi, Mahsun Kırmızıgül’le Alişan’ı ayırt edemeyiz biz.
*
Gülümseriz.
*
Enginarın başkentidir; İzmirlidir incir. Kazandibi hemşeri... 78
çeşit köftemiz olduğu için, McDonald’s’ın bunalıma girdiği tek
şehirdir... Zeytinyağı severiz, dünyanın en boktan durumuna
bile düşsek, zeytinyağı gibi üste çıkmayı daha çok
severiz... Sana ne birader, keyfimizin káhyasıyız, yazlıklara gitmek
için 8 şeritli otoyol yaptık; Güzelbahçe, Seferihisar, Urla, Karaburun,
Çeşme, öbür tarafta Dikili, Foça, çipurayız... Pak
Bahadur’u özleriz... Durup dururken faytona bineriz, bi yere gitmeyiz aslında, öööle turlarız... Hava
güzel, daralırız, okulu ekeriz. Mezun olduktan sonra öğretmeniyle
kadeh tokuşturmayan öğrenciyi zor bulursun İzmir’de.
*
Siz sembol diyorsunuz ama, saat kaç diye Saat Kulesi’ne
bakanı bulamazsın, altında buluşanlar bile zahmet edip kafasını kaldırmaz,
birbirine sorar saati! Rahatızdır... Çocukları Kemeraltı’da
kaybederiz, alışverişe devam ederiz, esnaftan biri bulup
getirir, çıkışta Kemeraltı Karakolu’ndan alırız... Ağlayıp zırlamak bi yana, çoğu dondurmayı
bitirmediği için ayrılmak istemez karakoldan, iyi mi... Aceleye gelemeyiz!
Bir sene önceden duyurmaya başla, de ki, 22Ağustos saat
20’de tiyatro başlıyor... 20.30’da geliriz... Sanatçılar da
İzmirliyse, tiyatro zaten21’de filan başlar... Uçak 6 saat
rötar yapsın, istifimizi bozmayız, bizim için ekstra bira içme
vesilesidir bu... Kuyruk olmaz, çünkü kuyruk varsa, İzmirli
sıkılır, gider. Pratiktir... 201 sokağı bulduysan, yanındaki 202’dir. Tek tek
isim vermeye üşeniriz.
*
35’imiz var.
35 buçuğumuz da var.
34 plaka gördük mü, kapışırız... Arkadan sirenleriyle isterse
Cumhurbaşkanı gelsin, bana mı sordu, tarladan gitsin, makam
arabasına yol vermeyiz.
*
Özetle, arızayız!
*
Erkek çocuklarına en çok "Efe" adı konulan şehirdir orası... Zeybek
duyduğumuzda, içimiz cızeder, kalkar oynarız. Hasan Tahsin
orada, Kubilay orada, Latife Hanım orada, Zübeyde Hanım bize emanet,
bize... Mustafa Kemal de, ağlar kadınlarımız... Sokak
sokak, bulvar bulvar, Milli Mücadele Müzesi’dir...
İstanbul’daki gibi Birinci Ahmet Çeşmesi falan yoktur
orada... Ankara’daki gibi Cinnah Caddesi, Arjantin Caddesi de bulamazsın pek... Recep Tayyip
Erdoğan Kavşağı’nı teklif etmez hiç kimse.
*
Bakın, Tayyip Erdoğan dedim, aklıma geldi... Bugün İzmir’de miting yapacakmış Başbakan.
*
Kendisine ev sahibi olarak, Ayla Dikmen’in Kordon’da
üstü açık otomobille gezerken söylediği ve Türkiye’nin anca
yıllar sonra keşfettiği parçasını armağan ediyorum: "Ben
söylerken gülmedin mi? Falımızda ayrılık var demedim mi?
Anlamazdın, anlamazdın..."